SOFRA TUZU
Doğal tuz, rafine işlemi gerçekleştirildikten sonra tüm doğal minerallerden
yoksun kalan SODYUM KLORÜRDÜR. Ayrıca akışkan olsun ve nem tutmasın diye AL(OH)3
vs. zararlı katkı maddeleri ilave edilir.Vücut için agresif bir
maddedir.Tüketilmesi vücudumuzun doğal minerallerinin ve enerjisinin kayıp
olmasına sebep olur.Buda bağışıklık sisteminin çökmesine ve bir çok
hastalıkların sebebidir
DENİZ TUZU
Deniz tuzları çevresel etkenlerden dolayı ağır metaller ve benzeri zararlı
maddelerle yüklü olduğu için rafine veya işlemlerden geçirilerek
kullanılır.Molekül yapısı hücre içine geçecek incelikte değildir.Onun için
kullanılması vücut için faydalı değildir. KAYA TUZU Kaya tuzuna dünyanın birçok
yerinde rastlanmasına karşın, kristal tuza dünyanın pek az yerinde rastlanır.
Kaya tuzu ile kristal tuzun aralarındaki fark molekül büyüklükleridir. Kristal
tuzun molekülleri daha küçük olduğundan hücre zarından kolayca geçer. Kaya
tuzlarının molekülleri daha büyük olduğundan hücre zarından geçmez. Onun için
Kristal tuz kullanılmalıdır.
DOĞAL A KRİSTAL TUZ
84 Elementli tamamen doğal kristalize (kollodial) özellikli tek kristal
tuzdur.Su ile beraber zengin mineralleri ile hücre zarından geçerek hemen
enerjiye dönüşür ve vücudumuzun % 85 enerjisini A KRİSTAL TUZ sağlamış olur.
ÖZET : Yapılan uluslararası araştırmalar sonucunda, DOĞAL A KRİSTAL TUZUN
vücudumuz için yaşam kaynağı olduğu ispatlanmıştır. HAYATIMIZ ARTIK ESKİSİ KADAR
DOĞAL DEĞİL. DOĞAMIZA YABANCI, VÜCUDUMUZA DÜŞMAN "RAFİNE SOFRA TUZLARI"
YEDİKLERİMİZ, İÇTİKLERİMİZLE BÜNYEMİZE FAZLASIYLA GİRER. KİLO, AĞRILAR,
RAHATSIZLIKLAR, STRES ve HASTALIKLAR OLARAK ORTAYA ÇIKAR. ÇARE: %100 DOĞAL A
KRİSTALİ RAFİNE SOFRA TUZU Hayatımızın vazgeçilmez lezzeti tuz.Tuz kullanmadan
yaşayabilir miyiz? Rafine edilmiş sofra tuzu (NaCl) Sodyum Klorür sanayide
kullanmak için üretilmiş olup, minerallerden yoksundur. Zararlı katkı maddeleri
içerir, Al(OH)3 Alüminyumhidroksit vb. gibi. Doktorlar tarafından zararları
bilindiğinden gıda olarak kullanılması önerilmez. RAFİNE SOFRA TUZUNUN ZARARLARI
Vücut için agresif bir maddedir. Günlük hayatta gıda maddelerinin çoğuna katılır
ve vücuda girdiğinde vücut kendini korumak için atmaya çalışır. 1 birim rafine
tuzu 23 misli su vücuttan atabilir. Böbreklerimiz 1 günde en fazla 5 gr. tuzu
vücuttan uzaklaştırabilir iken insanların gün içinde 20 gr. tuz tükettiği
kanıtlanmıştır. Fazlası kemikler üstünde kristalleşir ve rahatsızlıklara neden
olur. Tuz vücutta hayvansal proteinlerle birleşerek ÜRİK ASİT denen zararlı
maddelere dönüşür. Bu olay uzun vadede canlının ölümüne varan organizma
bozukluklarına neden olabilir. Vücuda yeterince su girmeyince vücut kendi
hücrelerinin suyunu kullanır ve SUSUZ KALAN HÜCRE ÖLÜR. Rafine tuz bu nedenle
KANSERE, YÜKSEK TANSİYON gibi pek çok hastalığa sebep olabilmektedir. ÇARE: 84
MİNARELLİ A KRİSTAL TUZ . % 100 doğal olup insan vücudunun ihtiyacı olan
mineralleri içerir. 84 ELEMENTLİ A KRİSTAL TUZUN OLUŞUMU : 256 milyon yıl önceki
temiz deniz sularının aşırı güneş ısısı nedeniyle kuruması ve yüksek basınç
altında kristalleşmesiyle oluşmuştur. Molekülleri hücreden geçebilecek
incelikteki tek KRİSTAL TUZUDUR. Diğer tuzlar; rafine sofra tuzu, kaya tuzu,
deniz tuzu hücre içine geçebilecek incelikte değildir. 84 MİNERALLİ A KRİSTAL
TUZUN KALİTE ÇEŞİTLERİ : ** A kalite kristal ( A KRİSTAL ) tuz : Şeffaf parlak
kristal gibidir. Gıda da kullanılır. ** B kalite kristal (B KRİSTAL ) tuz :
Beyaz renklidir. İyon lambası için idealdir. Gıda için tercih edilmez. ** C
kalite kristali ( C KRİSTAL) tuz : Turuncumsu renktedir. İyon lambası yapımında
kullanılması uygundur. Gıdada gerçek faydalı olan A KALİTE KRİSTAL TUZ kısaca A
KRİSTAL TUZ , şeffaf parlak KRİSTAL gibi olan tuzdur. 84 MİNERALLİ A KRİSTAL
TUZUN FAYDALARI ** İçerisindeki faydalı 84 element ile vücudun mineral
ihtiyacını karşılar. ** SAĞLIKLI HÜCRE oluşumuna katkıda bulunup hücreleri
oksijenle yüklediğinden vücudun uzun yıllar sağlıklı kalmasına katkıda bulunur.
YAŞAMIN KAYNAĞI EN ÖNEMLİ OLAY OZMOSDUR. VÜCUDUMUZUN YAPI TAŞI HÜCRELERİMİZİN
YAŞAM KAYNAĞI OZMOS Yaşam Enerjisi;Yoğunluğu % 75 olan hücre suyu ile( hücrenin
içinde bulunduğu su) yoğunluğu % 94 olan vücut suyu arasındaki tuz yoğunluğu
farkından doğar. İnsandaki bütün yaşam olaylarını düzenleyen OZMOS gücüdür.
YAŞAMI SAĞLAYAN OLAY OZMOS Hücreye su geçişi sağlanırken ENERJİ açığa çıkar,
tıpkı şimşek yıldırım gibi doğal enerji ATPdir. ATP enerji BEYİN ve SİNİR
SİSTEMİMİZİN çalışmasını sağlayan enerjidir. ATP enerjisinin sürekli, sağlıklı,
düzenli üretimi, HÜCRENİN yani metabolizmanın SAĞLIKLI yaşamı demektir. Bunu
sağlayan doğal tuzlu sudur. Doğal tuz ve su olmadan hücrenin madde alışverişi,
enerji oluşumu durur. Kısaca YAŞAM DURUR. Doğal tuz, su ile alınmadığında insan
beyni ne düşünebilir, ne görebilir, ne de vücudun diğer organlarının verdiği
bilgileri alıp gerekli reaksiyonları gösterebilir.Vücudun vazgeçilmez yaşam
kaynağı su ve A kristal tuzudur. Sağlığımızı korumak için Günlük 2.5 litre
kristal tuzlu su içmeliyiz. İçilmediğinde hücrelerde kuraklık oluşur. Kuraklık
ise kansere neden olur. Hücrelerimizde oksijen sadece suda çözülmüş olarak
bulunur. Oksijen kanserli hücreyi öldürür. Hücrelerimiz uzun süre susuz kalınca
ENERJİ KITLIĞINA düşer. Suyla enerji üretemeyen hücre kendi katı maddeleriyle
enerji üretmek zorunda kalır. Katı maddeler enerjiye dönüşürken asit artar,
TOKSİNLİ maddeler oluşur. Beyin su kaybını önlemek için bölgenin kan dolaşımını
keser. Hücre oksijensiz kalır. Hücre içinde ve dışındaki toksit maddeler
gittikçe artar. Bu durum sonucunda bir dizi olaylar oluşur ve hücrenin genetik
yapısı değişir. Oksijensiz yaşayan ilkel anaerob hücre KANSERLİ hücreye dönüşür.
Susuz kalan vücutta artık savunma sistemi çökmüştür. SÜREKLİ İÇİLEN KRİSTAL
TUZLU SU KÜRÜNÜN, ŞU FAYDALARI GÖRÜLMÜŞTÜR ** Vücudun asit baz dengesini olumlu
etkiler. ** Dolaşım sistemi ve organları olumlu etkiler. ** Kan basıncının
dengelenmesine yardımcı olur. ** Vücutta biriken toksinlerin ve ağır metallerin
dışarı atılmasına yardımcı olur. İNSAN NORMAL KOŞULLARDA SAĞLIKLI DOĞAR..
SAĞLIĞINI KORUMAK İÇİN GÜNDE 2.5 lt A KRİSTAL TUZLU SU İÇMELİDİR DÜZENLİ
KULLANIMLA ŞU RAHATSIZLIKLARIN TEDAVİSİNDE YARDIMCI OLUR ** YÜKSEK TANSİYON
(beyin kanaması,kalp krizi ,felç, v.s. rahatsızlıklara sebep olur.) ** KİLO
kontrolü ** DEPRESYON (Lityum’la) ** STRES (Seretonin salgısını sağlamaya
yardımcı olur.) ** BÖBREK TAŞLARININ ve KUMLARININ. ERİMESİNE ** KALP RİTMİNİ
DÜZENLEME ve KALP DAMAR HASTALIKLARI ** MİGREN, ** KEMİK ERİMESİ (Osteoporoz) **
GUT hastalığına ** KİREÇLENME ve ROMATİZMAYA ** KANSERLİ HÜCRELERİN OLUŞUMUNU
ÖNLEMEYE ve TEDAVİSİNE yardımcı olur. ** UYKU düzeni sağlar. ** DİABET (ŞEKER)
hastalığına ** ALZHEİMER(Rafineri tuza konan Aliminyumlu katkı maddeler
ALZHEİMER hastalığa yol açar.) ** ASTIM ve ALERJİYE (1 litre suya 2 çay kaşığı
SOLE katılıp her gün 10 dakika buharında durularak tedaviye yardımcı olur. ) **
KASLARDAKİ güç kaybına ** YAŞLANMAYI GECİKTİRİR. ** MAKSİMUM ENERJİ kaynağı
olduğundan YORGUNLUĞA karşı, KRAMP ve ADELE ağrılarının giderilmesine yardımcı
olur. ** HAFIZA, UNUTKANLIK İLE İLGİLİ SORUNLARDA ** SEDEF, EGZAMA, SİĞİL gibi
cilt rahatsızlıklarına, ** AKNE ve UÇUKTA (Sole %26 lık tuzlu sudan siğil, uçuk
ve akneye sürülür ve zamanla iyileşmeye yardımcı olur.) ** CİLT LEKELERİ ve
ÇİLLERE tuzlu sudan ( SOLE ) akşam yatmadan sürüp üstüne kreminizi sürdüğünüzde
zamanla pürüzsüz ve parlak bir cilt oluşumuna yardımcı olur.. 84 MİNERALLİ A
KRİSTAL TUZUN KULLANILMASI Kristal tuz cam bir kavanoza konur, üzerini kapatacak
kadar su eklenir ve bu karışım erimeyecek seviyeye geldiğinde %26 lık doymuşluğa
ulaşır. Bu kristal tuzlu eriyik su=SOLE dir ve artık kullanıma hazırdır.. A
KRİSTAL tuz + Su = SOLE = SIVI GÜNEŞ olarak adlanılır. ÇÜNKÜ 256 MİLYON YIL
önceki temiz denizler o dönemin ekolojik koşullarının etkisi ile aşırı Güneş
ışınlarıyla kurumuş ve bu güneş enerjisini içinde hapsetmiştir. SOLE Yİ, TUZ
KULLANMANIZ GEREKEN TÜM GIDALARDA kullanabilirsiniz. Ayrıca tuzlukta öğüterek
yemeklerinizde de gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz. YÜKSEK TANSİYON
HASTALARININ KULLANIM ŞEKLİ Günlük tüketmemiz gereken ortalama 2,5lt. (bünyeye
göre artabilir) suya ilk hafta 1 çay kaşığı SOLE = A KRİSTAL TUZ + SU eriyik
katarak içilecek. İkinci hafta 2.5 lt. içeceğiniz suya 2 çay kaşığı SOLE katılır
ve düzenli içilmelidir. Vücudumuzun ihtiyacı olan SU ve MİNERALLER hücreler
tarafından yeterince alındığından hücrelerin kuraklığı giderilecek ve zamanla
yüksek tansiyonun tedavisine yardımcı olur. A Kristal tuzsuz su içildiğinde
vücudun doğal minerallerini eksilterek, vücut hücrelerine girmeden süzgeçten
geçer gibi vücuttan çıkıp gider. Bu nedenle kristal tuzlu su içmeliyiz. DİĞER
SAĞLIK PROBLEMLERİNDE ve SAĞLIKLI İNSANLARDA KULLANIM ŞEKLİ : Günlük içmemiz
gereken 2.5 lt. SUYA 1 ÇORBA KAŞIĞI SOLE katılmalıdır. Bu ENERJİ ve YAŞAM
KAYNAĞI suyu sabah aç karına, yemeklerden yarım saat önce ve 1 saat sonra, 1’er
bardak içmelidir. Yemeklerde kesinlikle su içmemeliyiz . Oysa 84 elementli A
KRİSTAL TUZLU SU KÜRÜ insan fizyolojisinin birkaç ay gibi kısa sürede kendini
toparlamasına, hücrelerin yenilenmesi, onarılması tedavisine maksimum seviyede
yardımcı olur. A KRİSTALLİ SU KÜRÜNÜ sürekli yapmamız gerekir. Çünkü 84
mineralli A Kristali vücudumuz için gerekli olan mineralleri içerir. CİLT
GÜZELLİĞİNE YARDIM İÇİN SÜRÜLEREK KULLANIM ŞEKLİ: Cilde sürülerek faydalı olmaya
çalışırken İÇME KÜRÜNÜ sürekli uygulamak lazımdır. AKNE (sivilce) lerin üzerine
%26lık eriyikten(SOLEDEN) karışımından sürün ve kuruduktan sonra günlük
kreminizi uygulayın. SEDEF VE EGZAMALARDA YARDIMCI OLUR Her gün hasta bölgeye
dayanabileceğiniz oranda bu A Kristal Tuzlu % 26 lik eriyikten(SOLEDEN) sürün.
Önce haftada 2 gün küvet suyuna 0,5 – 1 kg. A Kristal Tuzu katılarak 20 dakika
beklenir. İlk önce kızarıklık ve yanma olabilir. Küre devam edildikçe zamanla
iyileştiği ve tamamen yok olduğu görülecektir. İyileşmeye başladıkça banyo kürü
haftada 1 e indirilmelidir. Bu esnada A Kristal Tuzlu su kürünü içmeye
kesinlikle devam etmelisiniz. SİĞİLLERDE TEDAVİYE YARDIMCI OLUR Su kürünü içmeye
devam etmelisiniz. Aynı zamanda A Kristal Tuzlu eriyikten(SOLEDEN) her gün 2 kez
sorunlu bölgeye sürülmelidir. CİLT LEKELERİ, ÇİLLER İÇİN TEDAVİYE YARDIMCI OLUR
İçerek tedavi yanında %26 lık eriyikten( SOLEDEN ) çilli bölgeye günde 2 kez
sabah akşam komple sürülür ve kuruduğunda günlük kullandığınız nemlendiriciden
sürülür. Bu esnada güneşli günlerde yüksek faktörlü güneş kreminizi muhakkak
sürmelisiniz. Birkaç ay sonra sonuca inanamayacaksınız. B KRİSTAL TUZ LAMBASI
BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR : B kristal lambalarından yayılan eksi (-) iyonlar havayı
şu unsurlardan temizlemeye yardımcı olur. Toz zerrecikleri, polen, hayvan tüyü
zerrecikleri, küflü sporlar, saman nezlesi, astım, duman, kokuları azaltıcı,
depresyon ve kronik yorgunluk. Kaliforniya Üniversitesinin önde gelen
mikrobiyolog ve araştırmacı patoloji uzmanı Dr. Albert Krueger çok küçük
miktarda eksi iyonun bile bakteriyi öldürebileceğini öne sürmüştür.<br>
<br>
KALİTELİ HAVA NEDİR?
Şelalelerde, deniz kıyısında, dağlık alanlarda ve yeşil vadilerdeki havadır. Bu
fark eksi iyonların daha yüksek olmasına bağlıdır. Açık ve ferah ortamlarda eksi
iyonların ideal miktarı 1500-2000 cm3tür. Havanın kalitesini yenilemek ve kayıp
dengeyi yeniden sağlamak için eksi iyonların daha yüksek yoğunlaşmış oranının
havaya bırakılması gereklidir. B Kristal lambası bu görevi sessizce ve mükemmel
bir şekilde yapar. Deneyler, içerisinde birkaç insan bulunan kapalı bir odada
eksi iyonların sayısının 200/cm3 kadar azaldığını göstermektedir. Bu sayı büyük
şehirlerde işe gidiş geliş saatlerinde 100/cm3′ ten daha aşağı da
inebilmektedir. Bilimsel araştırmalar kristal tuz lambalarının eksi iyonları
300% e kadar arttırabileceğini kanıtlamıştır.
ARTI (+) İYONLAR : Havadaki artı iyon elektronlarını hava kirliliği yoluyla
kaybetmiş bir moleküldür. Bu artı iyonlar sigara, zararlı gazlar, iletişim ağı,
elektrik iletişim hatları, uydu, televizyon, bilgisayar, cep telefonu, klima
gibi fanla çalışan motorlar tarafından üretilir. Artı iyonlar akciğerlerimizin
derinliklerine girerek yorgunluk ve bitkinlik hissi verir,bağışıklık sistemimizi
zayıflatır, konsantrasyon kaybına, endişeye, migrene, uykusuzluk gibi psikolojik
rahatsızlıklara ve astım gibi rahatsızlıklara sebep olurlar. EKSİ (-) İYONLAR :
Havdaki eksi iyon oksijenden oluşan elektronik olarak değişmiş bir moleküldür.
Eksi iyonlar rüzgar, güneş ışını, dalga, şelale ve sağanak yağış tarafından
doğal olarak yaratılırlar. Artı iyon fazlalığı sağlıksız hava oluşturur. İçinde
yanan ampul B kristal lambasını ısıtarak eksi iyonları bırakmasına sebep olur.
Bu lambalar elektronik cihazlar tarafından üretilen aşırı elektromanyetik
radyasyonları da çekmeye yardımcı olur.
KRİSTAL LAMBANIN iyileşmede yardımcı
olduğu rahatsızlıklar:
KAN DOLAŞIM SİSTEMİ : Lambalardan yayılan eksi iyonlar kanın kolesterin
miktarını azaltmakta ve böylece kan basıncını düşürüp kalbimizin yorulmasını
önlemeye yardımcı olur. BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ : Oksijen eksikliği astım ve bronşit
gibi hastalıklara neden olmaktadır. Eksi iyonların fazla olması bu tip solunum
yolları hastalıklarını hafifletme yardımcı olur. HAZIM SİSTEMİ : Hazım sistemi
bozuklukları eksi iyonlar yardımı ile hafifler. HAREKET SİSTEMİ : Eksi iyonu çok
olan hava eklem ve romatizma ağrılarını hafiflemesine yardımcı olur. YAŞLILIK
ŞİKAYETLERİ : Hafıza, canlılık, konsantrasyon kabiliyeti ve reaksiyon özelliği
eksi iyonlar alındığında gelişmekte ve böylece yaşlanma sürecinin uzamasına
yardımcı olur. RUH SAĞLIĞI : Lambadan yayılan eksi iyonlar psikolojik olarak
sinirlerin güçlenmesine örneğin stres, sıkıntı, korku ve depresyonlarda yardımcı
olur. DOKTORLAR VE BİLİM ADAMLARININ GÖRÜŞLERİ Günün birinde bugün kapalı
alanlardaki sıcaklık ve nemliliği düzenlediğimiz gibi iyon seviyesini de
düzenleme ihtiyacında olacağız. (Dr.Krueger) *Eksi iyonlar havanın
vitaminleridir. (Dr.E.R.Holiday) *Eksi iyonlar çok acı çeken hastaları
sakinleştirdi. (Dr.Komblueh) *Eksi iyonlar yanıkları daha çabuk kurutup daha az
yara iziyle daha çabuk iyileştirir. (Dr.Robert McGowan) *Eksi iyonlar hacmi daha
fazla daha geniş hücre çekirdeği yaparlar ve oksijeni çekmek ve kullanmak için
kapasitemizi geliştirirler. (D.R. Gualaterotti… Milan Üniversitesi) *Iyonlaştırma
havada yoluyla taşınan alerjilere duyarlı olanları olumlu yönde etkiler. (Dr.
Albert. P. Krueger & Dr. Richard F. Smith (Kaliforniya Üniversitesi )